Translate

31 Aralık 2015 Perşembe

2015'e Veda Ederken Yılın Son Mekan İçeriği : Van Kahvaltı Evi

2015 yılına acısıyla tatlısıyla veda etmeye hazırlanıyoruz. Geri sayımın son günündeyiz. Yılın son üzüntülü haberini teyzemin rahatsızlanmasıyla aldık ve yıla aslında bir nevi Acıbadem Taksim Hastanesinde veda ettik denilebilir. Yaklaşan finallerim sağolsun hasta ziyaretinde hastane köşelerinde ders çalışmaya çalışarak geçirdim yılın son günlerini. İyi yanından bakılacak olursa başarılı bir ameliyat geçiren teyzem yeni yıla sağlıklı bir şekilde girmiş olacak :) Bir başka sürpriz ise doğanın bize verdiği ödül olan kardı. Görüntü olarak çok romantik bir sürpriz, ama bir de hastanede acıkmış ve güzel birşeyler yemek için mekan arayışına girdiyseniz, kuzeninizin isyankar adımlarına ve tipiye rağmen bu soğukta yürümek, çok sevimli bir aksiyon olmayabiliyor. Ta ki o sıcacık kapının ardına girene, burnunuza güzel yemek kokuları tütene kadar :)


Hastaneden çıkmışız, doğanın mermi kuvvetinde ve gözümüze güdümlü kar taneciklerine karşı 1 km yolu aşkın yürümüşüz ve Cihangir'e varmışız. Aslında başka bir yere gitme niyetindeyken takatimiz kalmadığı için şu meşhur Van Kahvaltı Evine giriyoruz. Hemen söyleyim müşteri kitlesi genellikle bağır çağır konuşan yabancı dostlar, bu nedenledir ki çalışanların ingilizceleri şakır ve de şukur. Garsonlar sempatik, hatta bazısı şahsına çok fazla münhasır :D Fiyatlar çok çok makul. En kapsamlı kahvaltıyı söylüyoruz fotoğrafı çok kalabalık, gözümüz de aç. Van serpme kahvaltı, fiyatı 22 TL. Yalnız o menüde cüsseli duran kahvaltı masada küçüldü ufaldı minnacık oldu sanki :)) Kahvaltıda tereyağı olmaması bir başka eksiklikti. Tek kişilik olduğu düşünülürse göze çok batmıyor. Doğal ( çok doğal ) bal ve kaymağı da tüm kusurları örtecek lezzette zaten. Otlu peynir benim damak tadıma pek uymadı ama bir kişiye yetecek kadar peynir çeşidi var kahvaltıda. İtiraf etmeliyim Doğacıyız Gourmet 'deki kahvaltının yerini doldurabilecek bir kahvaltı deneyimi yaşamadık Van Kahvaltı Evinde. Ancak canımın bugün deli gibi gözleme çektiği düşünülürse , buranın müthiş lezzetli hafif isli bir tadı olan gözlemesi için buraya gelmeye değdiğini rahatlıkla söyleyebilirim.



Dışarda lapa lapa kar yağarken sıcacık çayımızın keyfini ılık ılık sürmek cazip geldi, bir müddet daha oyalandık. Cihangirden Dolapdereye doğru yürümeyi gözümüzün yemesini bekledik biraz :)


Derken gözleme kahvaltı sınırsız çaya sadece 35 TL hesabımızı ödeyip tekrar yola koyulduk. Hastaneye döndüğümüzde , hastane odasının ısısını düşürecek kadar kar biriktirmiştik üstümüzde. Odanın sıcaklığında refakatçi koltuğunda hemen uyuyakalmışım bu lezzetli yorgunluğun üstüne. Uyandığımda her yer ışıltılı bir şekilde kararmıştı. Yarın taburcu olacak teyzem için evde hazırlık yapmak üzere evin yollarına koyulurken her zaman göremeyeceğim şu manzarayı da fotoğraflamak istedim :



Bu yılbaşını Roma'da Berlin'de filan kutlayamıyoruz. Ama daha kıymetli birşey var, aile kavramının önemini ve onların sıhhatinin bizim için nasıl mutluluk kaynağı olduğunu hatırlatan bir musibetten ötürü de olsa, yeni yıla hastalıklara talihsizliklere rağmen aile olarak bir arada gireceğiz :)

Hepinize şimdiden dünyanın en güzel şehri, Şehr-i İstanbul'dan, onun da merkezinden, karların arasından mutlu yıllar diliyorum. Ömrünüzün en güzel yılı olsun 2016 :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çok Okunanlar